Konuştuğu kişi ise

Konuştuğu kişi ise

Kimse inanmadı İstanbul’dan U.Ç isimli k-adın, her g-e-c-e e-şi u-y-uduktan sonra kalkıyor ve sesli olarak konuşuyor. Kocası e-şinin bu durumunu fark ediyor ve her g-e-c-e u-y-urmuş gibi yapıp , e-şi kalktığında onun kiminle ve ne konuştuğunu anlamaya çalışıyor. ‘’E-şim beni hiç umursamıyor.

Akşama k-adar onun yolunu 4 gözle bekliyorum, Her g-e-c-e k-arısının kalkıp biriyle konuştuğundan şüphelenen koca 2 senelik evli e-şini mahkemeye başvurdu. Tüm gerçekleri mahkemede öğrendi. Tüm gerçekleri mahkemede öğrendi. ama o her geldiğinde yorgunum, canım sıkkın diyerek, nasılsın sorularıma bile ters cevap veriyor. Bugün az kazandım, bugün şu firma ile sıkıntı yaşadım, istediğim k-adar fazla para kazanamıyorum birde şimdi senin dırdırınımı dinleyeceğim diyor. Halbuki ben dırdır değil, onunla sohbet etmek istiyorum.

Ben zayıfım, ilgi beklerim, hadi ilgi göstermesin ama bana hep kö-tü sözler söylüyor, işte yaşadığı sıkıntıların a-cısını hep benden çık-arıyor. Sen ise o k-adar şefkatli ve iyisin ki, ben huzur buluyorum, rahatlıyorum. O yüzden artık g-e-c-enin bu saatini özlemle çeker oldum’’ gibi konuşmalarına şahit oluyor.

Kocası k-arısının konuşmalarını asla yüzüne vurmuyor. Bu konuşmalarını duydukça e-şine daha sert davranmaya başlıyor. Artık evde ne huzur ne düzen kalmıştır. Koca artık bu konuşmalardan aldatıldığına kesin kanaat getiriyor ve e-şine bunun hesabını sadece mahkemede sormaya k-arar veriyor ve boşanma davası açıyor. U.Ç. bo-şanma kağıdını görünce bir ş-ok daha yaşıyor.

Mahkeme günü geliyor ve hakim k-adına soruyor. ‘’E-şini aldatıyormuşsun. Başkalarıyla g-e-c-e yarıları saatlerce konuşup e-şini aldattığını iddia ediyor ‘’ diyor. K-adın neye uğradığını şaşırıyor ve bo-şanma gerekçesinde konuştuğu kişiyle neler konuştuğunu hakim tek tek okuyor.

K-adın bir anda kocasının gözlerine ağlayarak bakıyor. Kocasında ise sert ve nef-ret dolu bir ifade. K-adın; E-şimi sevmiyorum, istemiyorum diye bo-şanacağını beklerken, bu duydukları k-arşısında ş-ok oluyor ve her şeyi anlatıyor. ‘’Hakim bey , ben bırakın e-şimi aldatmayı yabancı bir erkeği gördüğümde bile utancından ne yapacağını bilemeyen biriyim’’ derken k-adın ağ-layarak anlatıyor. ‘’Akşamları ben e-şimi hasretle beklerken o benimle hiç ilgilenmedi.

Bana hiç iyi söz sarf etmedi, bazen bana ha-k-aret etti, bazen bağırdı, ama ben yine de işinde yaşadığı sıkıntılardır diye söz etmedim. Yıllarca sürdü bu. Ben kendimi yapayalnız hissederken ben her g-e-c-e e-şim u-y-uduktan sonra kalk-arak abdestimi alır, 2 rekat teheccüd namazı kılar ve elimi açar tüm sıkıntılarımı, dertlerimi Allah’a sesli sesli arz ederim. Beni dinleyen, anlayan, bana moral veren, bana huzur veren Allah’a yalvarırım. Bana sabır ver. Ben e-şimi çok seviyorum. O benimle hiç ilgilenmiyor ama olsun, ben bu evde kendimi güvende hissediyorum.

Her g-e-c-e kalkıp seninle konuşmak, sana derdimi anlatmak için bile güvenli evde olmak bana yetiyor. Sen bana o k-adar huzur veriyor ki, sen benim derdimi de anlıyorsun, senle konuştuğumda duyduğum huzur yetiyor. Şefkatin o k-adar güzel ki. İyi ki varsın gibi dualar ediyorum.’’ Dedikten sonra kocasına başını çeviren k-adın, kocasının başını yere indirdiğini gördü.

K-adın: ‘’Hakim bey ke-şke ö/lseydim de, böyle bir o-lay ile k-arşılaşmasaydım’’ diyerek ağlaması daha da arttı.. Hakim bu anlatılanlardan sonra kocasına dönerek, kocasına sordu ‘’söyleyeceğin bir şey var mı!’’ Kocası tek şey söyledi. ‘’K-arım beni affetsin, bundan sonra onu asla üzmeyeceğim, ben hatamı anladım hakim bey’’ dedi… Hakim erkeğe tek şey söyledi. “Aslında bana kalırsa su-çlu olan sizsiniz. İşiniz k-adar ailenize önem verseniz hay-a-t ve toplum daha yaşanılır hale gelirdi. Ailesini ih-mal eden biri toplumda kime ne fayda sağlar ki!”

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.